15 Mayıs 2012

BU İŞ ZOR YONCA



Değer verdiklerinin, aslında o değeri hiç hak etmediklerini anladığın an, pişmanlığını kelimelere dökmek zor.

Senin sonsuzluk saydığını mecburiyet olarak gören çok. Geriye dönüp bakmak anlamsız; bu bunu yaptı, şunu etti... Düşünmek saçma, hatırlamak zor. 

İnsan algılarını değiştirmeye çalışmak yanlış; uygunluk aramak, orta yolu bulmak gerek... Gereklilik herkese göre farklı. Göreceyi ortadan kaldırmak zor.

Herkesi mutlu etmeye çalışmak ne büyük hata. "Karşılıklı olmalı her şey" diye düşünmek yetenek gerektirir; Kalbin iyiyse, bencil olmak zor.

Sen, ölene dek mutlu yaşamaya dair ne kadar umutlu olursan ol, azla yetinebilmenin meziyet sayıldığı bir dünyada, mutlu olman çok zor.

"Güvenmek ve inanmak" miadı dolmuş, tedavülden kalmış iki kelime sadece; cümle içinde kullananı bulmak kolay, hayal kırıklığının tedavisi zor.

Havada bir sürü cümle uçuşurken; canını yakan, kalbini acıtan, inancını zedeleyen... o havayı tekrar teneffüs etmek zor.

Bu memlekette okumak, adam olmak, yaşamak, adalet aramak, geçinmek de zor... 

Zaten hayat zor...

Ciğerlerim yanıyor aldığım hava yüzünden, bir ton anlamsız cümle soludum. Hayal kırık, evde bant yok. Değer verdik, anlam yükledik diye, eksiksiz olsun her şey istedik diye, saygıda kusur etmedik, kabullendik hep diye...

- Ölelim mi şimdi biz?

- Siz?

- Hiç "sizimiz" kalmamış bizim, "ben" versek, yer misiniz?

- Yeriz...

8 Nisan 2012 / İzmir


P.S: "BU İŞ ZOR YONCA" bir Bülent Ortaçgil şarkısıdır, müthiştir. Dinleyiniz...

Saygılar...





Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...